Kırıkkale’nin Gönül Dağı oyuncusu Çağlar Yumuşak'ın girişimi ve sunumuyla, Nur Cami Konferans Salonunda Eski manken, oyuncu ve yazar Yaşar Alptekin maneviyat dolu konferans gerçekleşti.
Yapılan konferansa yoğun ilgi gösterildi. Program sonunda Yaşar Alptekin, soruları cevapladı ve kitabını imzaladı. Programa İslami Değerler Külliyesi Yönetim Kurulu Başkanı Bahattin Akyön, Gazeteci Kadir Yahşi, İç Anadolu Yörük Türkmen Dernekleri Federasyonları Başkanı Ali Rıza Koçoğlu, vatandaşlar katıldılar. Daha önce Kırıkkale’nin kültürel tanıtımına katkı sağlayan ve kentin tarihi ile doğal güzelliklerini ziyaret eden Alptekin, bu kez İslam’a yöneliş sürecini ve yaşadığı manevi dönüşümü anlatmak için Kırıkkale’ye geldi.
Program, Nur Camii Konferans Salonu’nda gerçekleşti. Yoğun bir katılımın gerçekleştiği programda sunuculuğunu Gönül Dağı dizisinin sevilen oyuncularından ve Kırıkkale’nin tanıtım yüzü çağlar Yumuşak üstlenirken, Abdül Samet Çelik de ezgileriyle dinleyicilere unutulmaz anlar yaşattı. Yaşar Alptekin, sahne ve ekranlardan uzaklaşarak geçirdiği manevi yolculuğun detaylarını, hayatında meydana gelen değişiklikleri ve bu sücreçte karşılaştığı zorlukları kendi deneyimleri üzerinden paylaştı. Katılımcılar, Alptekin’in İslam’a yöneliş sürecini ve yaşadığı içsel değişimi ilk ağızdan dinleme fırsatı buldu.
Kırıkkale halkının yoğun ilgi gösterdiği program ücretsiz gerçekleşti. İnanca, samimiyete ve içsel değişime dair anlamlı bir sohbetin gerçekleşeceği etkinlik, Kırıkkaleliler için unutulmaz bir gün oldu. Alptekin, "Cenab-ı Allah, bizlere bu dünyada sayılamayacak kadar nimet vermiştir. Bizler de namaz kılarak şükretmeliyiz." dedi. İnsanların sözde değil, özde Müslüman olması gerektiğini belirten Alptekin, "Kime sorsak, 'Elhamdülillah Müslümanım.' diyorlar ama şartlarını yerine getiriyor muyuz? Zararın neresinden dönülürse kârdır. Bir an önce tövbe etmeli ve namazımıza başlamalıyız." diye konuştu.
Yaşar Alptekin, namaza nasıl başladığını soran bir dinleyiciye şunları anlattı: "Yoğun bir gün geçirdiğim için akşam eve geldim ve ses olsun, kafamı dağıtayım diye televizyonu açtım. Televizyonda ilk gelen ses, 'Ünlü işadamlarımızdan Sakıp Sabancı vefat etmiştir. Cenazesi yarın öğle namazından sonra kaldırılacaktır.' oldu. Bu cümlenin ne öncesini ne de sonrası duydum. Vücudumda müthiş bir titreme hissettim ve hemen içimden müthiş bir şekilde cenazeye gitmek geldi. İstiyordum ama cenaze namazında ne yapılır, onu bile bilmiyordum. Ertesi gün cenaze namazına gittim. Herkes oradaydı. O anda orada yatan kişinin, Türkiye'nin en zengin adamlarından biri olduğunu ve sahip olduğu hiçbir şeyi götüremediğini acı bir şekilde fark ettim.”
“En kötüsü ise benim ve orada bulunanların bunun farkında olmamasıydı. O gün akşam bir arkadaş bana namaz kılmayı öğretti. Nasıl kılacağımı, çizdiği resimlerle gösterdi. Ben de o resimlere baka baka kılayım dedim ama yanlış yapma korkusuyla en yakın camiye gittim. Cami kapalıydı ama ben hiçbir yere gitmeyip orada kaldım. Nihayet bir amca geldi ve camiyi açtı. Ben de tanınmamak için bir köşeye çekilip bekledim. Okunan ezanla o kadar güzel duygular yaşadım ki anlatamam. O gün kıldığım namazla yeniden doğdum.” Program sonunda kanser hastası bir kız gelerek dua istedi. Kızın bu durumu salonda bulunanları duygulu anlar yaşattı. Alptekin, dua ederek, kitabını hediye etti.
‘En az 1 gram takabilecekler’ Düğünlerin gözde takısı tarih oluyor
Çerikli çiftçilerinin sorunları TMO’ya iletildi
EĞİTİM-SEN’DEN TEPKİ!